Toplu İş Sözleşmesi Darbesi

Aziz Çelik
Geçen günlerde çalışma hayatında sessiz sedasız bir darbe yaşandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verdiği hukuksuz ve "korsan” bir yetki belgesiyle 20 Kasım 2013 tarihinde ÇAYKUR ile Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı.
Ancak bu toplu iş sözleşmesinin dayandığı yetki belgesi hukuken geçersiz hileli bir işleme dayalı. İmzalanan toplu iş sözleşmesi de 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ile Yargıtay kararlarının açıkça hiçe sayılması anlamına geliyor. Bakanlık bu işlemle tarafsızlığını yitirdiğini ve yetki işlemleri açısından güvenilmez olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.
Biraz sıkıcı olsa da önce meselenin teknik boyutuna bakalım. ÇAYKUR’da şu anda yetkili sendika Tek Gıda-İş Sendikası. Bilindiği gibi ÇAYKUR’da 2008’den bu yana keyfi ve tarafgir sendikal uygulamalar sürüyor. Tek Gıda-İş, ÇAYKUR’da ezici bir çoğunluğa sahip olmasına rağmen, Bakanlık 2008 yılında Hak-İş üyesi Öz Gıda-İş Sendikasının çoğunluğa sahip olduğuna karar vermişti.
Bunun üzerine yıllarca süren yetki davası sonucunda ÇAYKUR’da 60 yıla yakındır örgütlü olan Tek Gıda-İş’in yetkili sendika olduğu Yargıtay kararı ile tescil edilmişti. Tek Gıda-İş’in 9104, Öz Gıda-İş’in 4780 üyeye sahip olduğu ortaya çıkmıştı. Bu kadar bariz bir farka rağmen bakanlığın Öz Gıda-İş’e yetki vermesi hukuk tanımazlığın ve keyfiliğin geldiği boyutlar açısından ürkütücü.
Bakanlık 24.8.2012 tarihinde Yargıtay kararına dayanarak Tek Gıda-İş’e yetki belgesini vermek durumunda kalmıştı. Tek Gıda-İş bu yargı kararının ardından ÇAYKUR ile yürüttüğü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmaya varamamış ve 22 Nisan 2013 tarihinde grev uygulamasını başlatmıştı. Bilindiği gibi işverenin ve iktidarın yoğun müdahaleleri nedeniyle bu grev etkili olamamıştı. Ancak Tek Gıda-İş ile ÇAYKUR arasındaki uyuşmazlık sonuçlanmadığı için ÇAYKUR’da yasal grev uygulaması ve Tek Gıda-İş’in Ağustos 2012 tarihinde aldığı yetki halen geçerliliğini koruyor. Eski yetki belgesi geçerliliğini korurken yenisinin verilmesi mümkün değil. Yargıtay’ın yerleşik kararına göre toplu iş sözleşmesi prosedürü devam ederken uygulanan grevin kanun dışı olduğu yargı kararı ile tespit edilmeden bir başka sendikaya yetki verilemez (1994/18404).
Nitekim Bakanlık Tek Gıda-İş Sendikasının 2012 yılı sonunda yaptığı yeni dönem toplu iş sözleşmesi yetki başvurusuna (doğru bir kararla) bu yönde cevap vermişti. Bakanlık, 3 Ocak 2013 tarihli yazısında Tek Gıda-İş’in 24/8/2012 tarih ve 10580 sayılı yetki belgesi ile ÇAYKUR’da işletme toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunu ve halen de yasal sürecin devam ettiğini vurgulamıştı. Yazıda taraflar arasında imzalanmış toplu iş sözleşmesi intikal ettiğinde yeni dönem yetki talebinin değerlendirileceği bildirilmişti.
Bu çerçevede ÇAYKUR’da yetkili sendikanın halen Tek Gıda-İş olduğu açıktır. Şu ana kadar Tek Gıda-İş’in yetki belgesinin hükümsüzlüğüne ve uygulanan grevin kaldırıldığına ilişkin bir yargı kararı da söz konusu değil. Hukuki durum bu olmasına karşın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yargının yetkisini gasp ederek, ÇAYKUR işletmesi için Öz Gıda İş Sendikası lehine 11.10.2013 tarihinde olumlu çoğunluk tespitinde bulundu.
Tek Gıda-İş, 6356 sayılı yasanın 43. Maddesi’ne uygun olarak dava açtı ve yetki itirazında bulundu. Yasanın 43. maddesine göre itiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur. Kanunun bu düzenlemesi, kamu düzenine ilişkin olup, emredici bir düzenleme niteliğinde. Ancak bu emredici düzenlemeye rağmen Bakanlık, yasaya aykırı olarak, yetki belgesi düzenleyip Öz Gıda-İş Sendikasına verdi. Ve sonuç olarak Öz Gıda-İş Sendikası ile ÇAYKUR arasında 20 Kasım 2013 tarihinde toplu iş sözleşmesi imzalandı. İşte size nur topu gibi bir toplusözleşme darbesi!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2008’den bu yana ÇAYKUR’da sistematik olarak tarafgir uygulamalar ve sendikal ayrımcılık yapıyor. Son olarak yasa ve yargı kararları hiçe sayılarak bir başka sendikaya verilen yetkiyle bakanlık tarafsızlığını yitirdiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bakanlık "ben istediğim işlemi tesis ederim, siz yargıya başvurun” keyfiliği içindedir. Bu anlayış son yıllarda idarenin benimsediği ve yargı yetkisinin gaspı anlamına gelen hukuksuz bir tutumdur. Yasaların ve yargı kararlarının hiçe sayılması ve idarenin kendi işlemlerini yasa ve yargı kararları yerine koyması artık sıradan bir vaka haline gelmiştir. Amaç sendikal alanda da dikensiz gül bahçesi yaratmaktır.
Sendikal alanda yaşanan bu "darbe” ilk değildir. Daha önce de Orman İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı işçilerin büyük bir bölümü bir gecede Türk-İş üyesi Orman-İş Sendikası’ndan istifa ettirilerek Hak-İş’e bağlı Öz Orman-İş’e üye yapılmıştı. Daha sonra benzer bir süreç Anadolu Ajansı’nda yaşanmış ve çalışanlar TGS’den istifa ettirilmişti. ÇAYKUR’da yaşananlar da sendikal alanı sindirmeye yönelik operasyonun yeni bir örneği. Bakanlık hukuksuzlukta sınır tanımıyor!
 
Kaynak: www.birgun.net
Son 10 Makaleler