Kıdem Tazminatı Hakkı Hayat Güvencesidir!

2002 yılından beri çalışma hayatı ile ilgili yapılan tüm yasal düzenlemeler ile çalışanlar sürekli hak kaybına uğramıştır. İktidar olduktan sonra AKP ilk iş olarak İş Güvencesi Yasasını değiştirmiştir. Güvencenin kapsamını daraltmış, faydalananların oranını yüzde 5’lere indirmiştir. Sağlık hakkı paralı hale getirilmiş, emeklik pek çok kişi için hayal olmuştur.
 
Esnek çalışma işverenlerin talebi doğrultusunda iş yasasına sokulmuş, işten çıkarma koşulları kolaylaştırılmıştır. Torba yasalar ile çalışanların pek çok hakkı gasp edilmiştir.
 
Şimdi de Türkiye işçi sınıfının 77 yıllık kıdem tazminatı hakkına göz dikiliyor. 1936 yılında yürürlüğe giren İş Yasasıyla birlikte işçilerin yaşamında yerini alan kıdem tazminatı hakkı fona devredilerek bu hakkın işçilerin elinden alınması isteniyor. Hükümetin programında yer alan kıdem tazminatının fona devredilmesi düzenlemesinin hayata geçirilmesi için işveren kesiminin baskısı giderek daha da artıyor. Ancak önemli bir kazanılmış hak olan kıdem tazminatı hakkından işçilerin vazgeçmesi söz konusu bile olamaz.
 
Kıdem tazminatı; işverenin keyfi işten çıkarmasını önleyen bir düzenleme, dolayısıyla işçinin iş güvencesidir. İşçi için çalışırken bir iş güvencesi olan kıdem tazminatı hakkı; aynı zamanda emekli olduğunda da ikramiyesidir. Yıllarca zor koşullarda çalışan işçinin en büyük hayalidir. Hayatında eline geçen tek toplu paradır. İşini kaybetmiş işçinin yeni bir iş bulana kadar ailesinin geçimini sağlayan tek hayat güvencesidir.
 
Öte yandan kamuoyu ikna çalışmaları çerçevesinde zaten işçilerin sadece yüzde 7’si bu haktan faydalanabiliyor denilerek bu hakkın kaldırılmak ve fona devredilmek istenmesi anlaşılır gibi değildir. Madem her çalışan bu haktan faydalanamıyor, o zaman yapılması gereken o hakkı tamamen kaldırmak değil, kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına almak, kıdem tazminatı hakkından yaralanılabilmesi için gerekli denetimleri ve hatta yeni düzenlemeleri hayata geçirmektir.
 
Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir husus da kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesidir. Türkiye’de oluşturulan fonların nasıl hiç edildiğini herkes çok iyi biliyor.  Bir taraftan işçiler açısından oldukça önemli olan kıdem tazminatı hakkı işçilerin ellerinden alınmaya çalışılırken; diğer taraftan ulusal istihdam stratejisi kapsamında kiralık işçilik yasalaştırılarak işçilere tamamen kölelik düzeni dayatılmak isteniyor.
 
İşveren tarafından artan işsizliğin çalışanlar üzerinde bir baskı aracı olarak kullanıldığı ülkemizde kıdem tazminatının önemi son dönemde daha da artmıştır. Zaten iş güvencesinden yoksun bir şekilde çalışan işçiler bu tek güvencelerinden vazgeçmeyeceklerdir. Kıdem tazminatı hakkı işçiler için adeta son kaledir. Bu son kale asla teslim edilmeyecektir.
Kıdem tazminatı konusundaki tüm girişimlere karşı Sendikamız Basın-İş; kararlıkla mücadele edecektir. Kazanılmış hakkımızın elimizden alınmasına izin vermeyecektir.

Basın-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu Adına
 YAKUP AKKAYA
 Genel Başkan

Son 10 Basın Açıklamaları