İş Güvencesi Tazminatından Kurtulmada Bulunan Afaki Çözüm

İşverenin işe başlatma blöfü 8 aydır çalıştığım işimden sebep gösterilmeksizin çıkarıldım, işe iade davası açabilir miyim? İşe iade davasını kazandıktan sonra eski işime dönmek zorunda mıyım? 

İş sözleşmesi işveren tarafından sebep gösterilmeden ya da geçersiz sebeple feshedilen işçi, açmış olduğu işe iade davasını kazandıktan sonra, eski işinde çalışma hakkının yanında boşta geçen süreye ilişkin ücretini ve diğer haklarını talep etme hakkına sahip olur. Haksız ve hukuka aykırı olarak iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilen işçinin işe iade davası açması için öncelikle dava açma koşullarının olup olmadığı değerlendirilmelidir. 
İş sözleşmesi sonlandırılan işçinin işverene karşı işe iade davası açabilmesi için öncelikle aşağıdaki koşulların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir: 
1.İş Sözleşmesinin İş Kanunu'na veya Basın İş Kanunu'na Tabi Olması 
2.İş Sözleşmesinin Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi Olması 
3.İş Sözleşmesinin İşveren Tarafından Feshedilmesi 
4.İşçinin Altı Ay Kıdeminin Bulunması 
5.Otuz veya Daha Fazla İşçi Çalıştıran Bir İşyeri Olması 
6.İşveren Vekili Statüsünde Olmamak Mahkemenin verdiği feshin geçersizliğine ve işçinin işine iadesine ilişkin kararın, işçiye tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak üzere, işverenine başvurması gerekmektedir. İşe iadesi için başvuran işçiyi, işveren bir ay içinde işine başlatmalıdır. Aksi takdirde işçiye en az dört en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemek zorundadır. 
Eğer işveren işçinin iş sözleşmesini sendikal faaliyet, sendika üyeliği veya sendika temsilciliği nedeniyle feshetmişse bu durumda işçinin bir yıllık ücreti tutarından az olmamak üzere tazminat ödemek zorundadır. İş K. m. 21 uyarınca, mahkeme feshin geçersizliğine karar verdiğinde işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminatı da belirlemelidir. İşçi işveren tarafından işe alınmadığı takdirde, işveren işçinin boşta geçirdiği süre ücretini de ödemek zorundadır. Kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücreti tutarındaki doğmuş bulunan ücreti ve diğer haklarının (yol, yemek vb. sosyal yardımlar) işçiye ödenmesi gerekecektir. İşçi bu alacağını zaten işe başlatılsa da başlatılmasa da işverenden talep edebilecektir. Boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işveren, tazminat ödeme yükümlülüğü altında da kalmaktadır. Çünkü mahkeme tarafından belirlendiği miktarda, işçiye en az dört aylık, en çok sekiz aylık ücreti tutarında işveren tarafından tazminat ödenmesi gerekmektedir. İşveren bir ay içinde işçiyi işe başlatmazsa tazminat talep edilebilir hale gelecek ve işçi işvereninden hakim tarafından belirlenmiş tazminatı talep edecektir. 
Uygulamada sıklıkla karşılaşılan ve işçilerin işe iade davası açmasının önündeki görünmeyen engel ise işverenin işçinin haksız bir şekilde çıkarıldığı işe geri başlatması ve işyerinde mobbing uygulamasıdır. İş güvencesi tazminatını ödememek için arasındaki iş barışının bozulduğu işçiyi tekrar işe başlatarak işçinin iş akdini kendi feshetmesi veya istifa etmesi için baskı uygulanmaktadır. Böylesi bir durumda ise işçinin mobbing nedeniyle hem cezai hem de hukuki anlamda başvuru yapma olanağı bulunmaktadır. Bazı örneklerde ise işverenin işçiyi işe başlatmama iradesi olmasına rağmen sırf işçinin işe iade başvurusu yapmasının önüne geçmek amacıyla işçiyi işe başlatacağı yönünde beyanlarda bulunduğu görülmektedir. Ancak bu konuda haklarını sonuna kadar arama kararlılığında olan birçok işçi işe başvurduktan sonra işveren tarafından işe başlatılmamaktadır. İş Kanununda işverene haksız olarak işten çıkardığı işçiyi işe almamak gibi seçimlik bir hak verilmesine rağmen işçiye aynı seçimlik hak verilmemiştir. Uzun süren yargılama süreçlerinde birçok işçi yeni bir iş bulmakta veya sorun yaşadığı eski işine dönmek istememektedir. Ancak böylesi bir durumun yaygınlık kazanmasından karlı çıkanlar işçilerin iş sözleşmelerini haksız bir şekilde fesheden işverenlerdir. 
Bu nedenledir ki işe iade davası sonucunda işverenlerin işe başlatma blöflerine rağmen işe iade davası sonucu kazanılan hakkın uygulanmasını talep etmek ve iş başvurusu yapmaktır. Birçok örnekte işçinin işe başlatma iradesinin sağlamlığı karşısında işverenler iş güvencesi tazminatı ödemeyi kabul etmek zorunda kalmaktadırlar.
 
Kaynak: Sol Gazetesi
Son 10 Emeğin Gündemi